13 Mayıs 2014 Salı

Ayıdağlı ve Yedi Havuzlar Şelaleleri Keşif Notları

Tarih : 27 Nisan 2014, Pazar günü

Saat 07:15 suları.

Telefonun alarmı çalmaya başladı, uyansam mı, kalksam mı bilemeden apar topar kalktım yataktan. Gece yatmadan önce de Nilüfer ile konuşmuşuz, nereye gideceğimiz de belli değil :-) Derken Yüksel Abimizi de aradım dedim ki seni sabah alalım keşif yapalım :-) Nereye bile demedi valla :-) Her zaman dediğim gibi yola doğru insanlarla çıkmak ayrı bir renktir şu hayatta...Eeeee hal durum böyle olunca acilen hazırlanmak gerek. Giyindim hazırlandım evden çıkmak üzereyken, facebook' a bakmadan olmaz ,aaaaa bir de ne görsem Olimpos Doğa Gezginleri Ayıdağlı ve Yeşil Havuzlar Şelalelerine kampa gitmiş. Ne yalan diim Nilüfer ile elimizde uzunca bir liste var ama bu iki şelale yok ! Çok büyük ayıp ama adını bile duymamıştık inanın :-( Kısaca Google turu.

Yol nereye biz oraya derken, istikamet İnegöl doğa dostları.

Ayıdağlı Şelalesi ; İnegöl İlçesi'ne bağlı Kıran Köyü'nde. İnternette açıkçası şelaleler hakkında fazla da bir bilgi yok.
Kıran köy,  Yunanistan'ın İskeçe Bölgesinden gelip yerleşen Pomak halkı tarafından kurulmuş.1013 rakımda Uludağ'ın güney yamaçlarında meşhur Kıran yaylası olan, çileği, ahududusu, domatesi, fasulyesi çok lezzetli şirin bir dağ köyümüz. Geliri tamamen tarım ve hayvancılığa dayanmakta. Köyde sağlık ocağı bile bulunmazken, ilköğretim okulu mevcut ve taşımalı eğitim yapılmakta. Köyde yaklaşık 400 hane ikame etmekte.

Bunları nerden mi öğrendik, gerek internetten gerekse sabah kahvaltı yaptığımız Edebey köy halkından. Hadi bakalım keşif başlasın o zaman...

Kıran yayla yolunda üç şelale bulunmakta. Bunlardan Kızlar Sarayı şelalesi yolumuz üzerinde fakat bu şelaleyi görme şansımız olamadı maalesef. Zira şelale tamamen orman içinde. Asfalt yol boyunca Kıran piknik alanına kadar aracımız ile devam ediyoruz. Piknik alanında aracımızı bıraktıktan sonra düşüyoruz yollara. Şelaleye giden yol tamamen stabil köy yolu.

Her yanımız yeşilin her tonu.Tam nerden gitmemiz gerektiğine karar vermek üzereyken bakıyoruz ki Olimpos Doğa Gezginleri. Levent Erbab ile tanışma şansımız dağda oluyor yani :-) Kendinin de dediği gibi dağ adamı dağda bulunur :-) Yahu gerçekten de öyle :-))))  Sanıyoruz ki ayarlasak bu kadar denk gelmezdi. Tamamen doğaçlama karşılaşmamız. Der ki efendim kendileri beraber yürüyelim. Aslında dağcılık sporuna gönül vermiş herkes Bursa' da Levent Erbab ismini yakinen çok iyi bilir. Kendisi zira rota bilgisi ile ünlü, tam bir doğa aşığı. Keyifli sohbetler eşliğinde orman içi patikalardan başlıyoruz yürümeye. Kah doğa hakkında bilgiler veriyor bize, kah şen kahkahalar atıyoruz hep beraber. Enteresan olan ise ormanda çam ile gürgen ağaçlarının birbirleri ile olan mücadelesi. Bilindiği üzere genelde çam ile gürgeni bir arada göremezsiniz. Kıran'da durum biraz farklı.  Orman içi patikalar görsel şölen sanki. Yeşilin her tonu tüm edasıyla boy gösteriyor. Keşifte küçük bir dere geçişi yaptığımızı da atlamadan söylemiş olayım yeri gelmişken. Dere dediğime bakmayın suyun debisi gayet yüksekti.

Zaman ilerledikçe kuş sesleri, su sesiyle birbirine karışıyor. Uzaktan gelen suyun sesi insanın içini ferahlatıyor sanki.

Bu arada Ayıdağlı şelalesi üç şelaleden orta büyüklükte ve en görkemli olanı. 1300 metre irtifada ve yüksekliği yaklaşık 45 metre. Olimpos' tan Tuncay ile orman içi sarp arazide bulunan şelaleye çıkmak üzere başlıyoruz yürümeye. 70-80 metre kadar dik yamaçta yürüyüş yapıyoruz. Yolumuz üzerinde yer yer irili ufaklı kayalar var. Yukarılara doğru yükseldikçe suyun sesi daha da bir güçlü geliyor. Çok görkemli çokkkkk....




Kayalar adeta merdiven görünümü almış. Tüm Uludağ bölgesi şelaleleri gibi Ayıdağlı Şelalesininde su debisi oldukça yüksek.
İnanılmaz bir ferahlık ve özgürlük duygusu.

Yaşam kaynağı su, doğaya can veriyor.
Suyun gücüne şahitlik ediyoruz sesini dinlerken.

Keşfimiz Olimpos' un kamp alanında son buluyor.

Hepsi çok candan insanlar. Gerçi doğasever bir insandan aksi beklenemez ama, bizi o gün çok mutlu ettiler.

Misavirperverlikleri, verdikleri bilgiler ve hoş sohbetleri için Olimpos doğa gezginleri grubuna, Levent Erbab abimize ve Tuncay'a yürekten teşekkürler.

Genç delikanlımız Yüksel abimiz :-) Cansın. Tek bir telefonumuzla bizle birlikte düştün yollara. Nereye gidiyoruz bile demedin. Seninle keşif ayrı bir güzeldi demekten alamıyoruz kendimizi :-) Emeğine sağlık, yüreğine sağlık.

Biz bu keşiften güzel anılarla birlikte, dostluklarımıza dostluk katarak döndük evlerimize...
Nice dostlarımızla, bol yürüyüşler dileğiyle...

Orman içi patikaya giriş yolu
























Dere geçişi








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder